SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mühendislik Fakültesi’nde, kenevir bitkisinin saplarından, binalarda kullanılmak üzere yapı malzemesi üretildi. Kenevir saplarından tuğla, izolasyon ve yalıtım malzemesi ürettiklerini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Fahri Birinci, “Tuğlaya göre daha hafif olan yapı malzemelerinin kullanılacağı binalarda, yapıların ağırlığının azaltılmasını hedefliyoruz” dedi.
OMÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Fahri Birinci, kenevir saplarından, binalarda kullanılmak üzere yapı malzemesi ürettiklerini söyledi. Tuğlanın yarı ağırlığında hem dış hem de iç duvarlarda kullanıma imkan sunan kenevirli yapı malzemelerinin, ayrıca binalarda ısı ve ses yalıtımı ile izolasyon amacıyla da kullanılması hedefleniyor. Ortaya çıkan kenevirli ürünlerin ağırlığının az olması dolayısıyla diğer taşıyıcı sistemlerle birlikte kullanıldığı binalarda depreme karşı dayanımını arttırdığını söyleyen Dr. Birinci, “Ürettiğimiz ürünlerde başarılı sonuçlar elde ettik. Bu ürün az katlı binalarda yığma tuğla olarak kullanılabilir. Çok katlı yapıdan söz ediyorsak, o zaman binanın taşıyıcı sistemi zaten vardır. Bu taşıyıcı sisteme dış ve iç duvar yani bölme elemanı şeklinde kenevirli yapı malzemelerinin kullanılabilirliğini söyleyebiliriz. Kullandığımız kenevir malzemesi, parasal değer olarak en değersiz grupta yer alıyor. Eğer bunu yapı malzemesine dönüştürürsek, belirgin bir değer elde ederek, katma değerini yükseltmiş oluyoruz. Bu yönüyle de ülke ekonomisine ve kenevirin Türkiye’de üretilebilir olmasını daha uygun hale getirecektir, diye çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
‘DOĞRUDAN İZOLASYON MALZEMESİ OLARAK KULLANILABİLİYOR’
Kenevirden yapı malzemesi üretimi için 1,5 yıldır çalışma yürüttüklerini söyleyen Dr. Birinci, “Biz kenevirin çok fazla kullanılmayan yan ürün ya da atık diye tabir edilen saplarını, yapı malzemesi olabilir mi, diye araştırmak için yola çıktık. Kenevirden çeşitli malzemeler üretmeyi hedefledik. Çünkü dünyada az sayıda birleştirici, bağlayıcı olarak kullanılan, Avrupa ve Amerika’da kullanılan kireç esaslı bir malzeme var. Biz daha fazla birleştirici bağlayıcı malzeme denemek üzere projemizi kapsamlandırdık. Kireç, alçı ve toprak gibi malzemeleri birleştirici, bağlayıcı olarak kullandık. Elde ettiğimiz malzemelerden deneysel boyutta 15 santimlik küpler ve 3 santim kalınlıkta plaklar şeklinde hem duvar, hem de izolasyon malzemesi olabilirliğini araştırdık. Bunlardan iyi sonuçlar elde ettik. Hatta izolasyon malzemesi olarak düşündüğümüz malzemelerin bazıları Türk standartlarına göre, doğrudan izolasyon malzemesi olarak etiketlendirilebilir. Yani yüzde 6’dan fazla geçirgenliği olanlar yapı malzemesidir, yüzde 6’dan düşük olanlar ise izolasyon malzemesidir. İlk üretimde yüzde 6’dan daha küçük geçirgenliği olanlar oldu” dedi.
‘TUĞLANIN YARISI KADAR AĞIRLIĞA SAHİP’
Dr. Birinci, elde ettikleri ürünlerin ağırlıklarını önemsediklerini söyleyerek, “Birim hacim ağırlıklarının yüzde 3 ile 8 aralığında toplandığını gördük. Bu, tuğla duvar olarak yapılan malzemelere göre yaklaşık yarısı ağırlığında. Tuğlanın yarısı kadar ağırlığa sahip malzeme, ‘Depreme dayanıklı yapı imalinde kullanılabilir’ diye bir sonuç elde ettik. Bazı kaynaklarda depreme dayanıklı malzeme olarak lanse edildiği ile karşılaştık. Biz bunu kastetmiyoruz. Malzemenin kendisi depreme dayanıklı bir malzeme değil, ağırlığı nedeniyle yapının depreme dayanıklı olmasını sağlıyor. İmalat aşamasında, çok ince alüminyum veya alüminyum kompozit malzeme kullanarak, dış cepheyi doğrudan yapabilmeyi denedik. Bununla ilgili de başarılı bir sonuç aldık” diye konuştu.