Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada başlatılan ve fahiş fiyatlarla satış yapan kafe ve restoranları 20-21 Nisan tarihlerinde boykot etmeyi amaçlayan bazı vatandaşlar, dün itibariyle boykota başladı. Restoran ve kafelerin satışlarını boykotun nasıl etkilediği henüz bilinmezken, çağrıları köşesine taşıyan Fatih Altaylı, “Ben kendi adıma boykot etmek denen müesseseye çok ama çok inanırım. Ve bu boykot çağrısı yapılmadan önce, daha doğrusu yıllar önce kendi boykotlarımı başlattım” ifadelerini kullandı.
SERT ELEŞTİRİLERDE BULUNDU
Ürünlerine fahiş fiyat artışı yapan ve kalitesini düşüren yerleri, önce uyardığını, daha sonra durumun değişmemesi halinde o yerlere gitmediğini belirten Altaylı, AKP’nin politikalarının işletmecileri zor duruma soktuğunu ifade etti.
Altaylı, “Evde 400 liraya mal ettiğim bir yemeğin, beyaz masa örtülü, peçeteli, pırıl pırıl bir ortamda işini çok iyi yapan bir garson tarafından önüme koyulmasının evde yediğim yemekten daha ucuz olmasını ne beklerim, ne de isterim” açıklamasında bulundu.
Boykotun önemli bir silah olduğunu ve bir sürekliliğinin olması gerektiğini belirten Fatih Altaylı, “Boykot bir gün kullanılıp atılacak bir şey değildir. Herkese karşı kullanılacak bir şey değildir. Hak edene, her gün kullanılması gerekir. 364 gün kazıklanmaya razı gelip, bir gün beni kazıklayamazsın demek sizce makul müdür!” sözleriyle boykot çağrılarını eleştirdi.
